tiyatrom kardelen
PAYLAŞMAK GÜZELDİR  
  ANA SAYFA
  MÜZİĞİM
  TİYARO TARİHİ
  TİYATRO TERİMLERİ
  DİKSİYON EĞİTİMİ
  SES EFEKTLERI
  TİRATLAR
  OYUN METİNLERİ
  TIYATRO KITAPLARI
  GELENEKSEL OYUNLAR
  ORTAOYUNU VE KARAGÖZ
  NASREDDİN HOCA
  BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ
  PORTRELER
  EBRU SANATI
  EBRU SANATI VİDEOLARI
  USTA ELLER
  ATATÜRK'E GÖRE...
  YAZARLARDAN
  ŞİİRLER
  LÜTFEN OKU
  => QUR'AN OKU VE DİNLE
  => QUR'AN ZİYAFETİ
  => nasihat
  => alak suresi
  => kalem suresi
  => fatiha suresi
  => müzzemmil suresi
  => müddessir suresi
  => leheb suresi
  => tekvir suresi
  => Ala suresi
  => kevser suresi
  => tekasur suresi
  => ihlas suresi
  => yasin suresi
  => SIGARA
  => SIGARA2
  => sıgara3
  => sıgarabanner
  RESİMLER
  KELEBEĞİN KALBİ
  FİLM İZLE
  TUGRALAR
  2007-2008 SEZONU DT.OYUNLARI
  EN İYİ 10 TÜRK FİLMİ
  TİYATRO SİTELERİ
  ANA SAYFA HABERLERİ
  USTA TİYATROCULAR
  TÜRK HALK MÜZİĞİ ÇALGILARI
  NAMAZ VAKİTLERİ
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  ZİYARETÇİ SAYISI
  Gönül Dostları.. SİTENİZİ EKLEYİNİZ
  BANNERLERİMİZ
Ne yapsalar boş........................
göklerden gelen bir karar vardır
tekvir suresi







Mekke, 07

TEKVİR SURESİ

Sevgili Çocuklar!

Sure, "Güneşin dürülüp bükülmesi" anlamındaki Tekvir kelimesi ile başladığından bu adı almıştır.

Bismillahirrahmanirrahim!

"Güneş dürülüp ışığı tükendiği zaman,
Yıldızlar düşüp, söndüğü zaman,
Doğurması yakın develer başıboş bırakıldığı zaman,
Yabani hayvanlar bir araya toplatıldığı zaman,
Denizler kaynaştırıldığı zaman,
Canlar bedenlerle birleştirildiği zaman"
(Ayet 1-7)

Tekvir suresi, bu anlamdaki ayetlerle başlıyor ve Kıyamet günü dünyamızın ne hale geleceğini anlatıyor. Kıyamet gününde güneş canlılığını kaybetmiş, ısı ve ışık veremez hale gelmiş olacaktır. Yıldızlar, ışık saçamayınca düzenli hareket edemeyecek, canlılıklarını kaybedecek, söneceklerdir. Sönünce de hareket edemeyecek, parçalanıp dağılacaklardır
Böyle bir günde dünyamız ne olacaktır? Dünyamız güneşten aldığı ısı ve ışık ile yaşamaktadır. Güneşten ısı ve ışık alamayınca, o da canlılığını kaybedecek, hareketine devam edemeyecek, parçalanıp dağılacaktır. O günü, gelmiş geçmiş bütün insanlar göreceklerdir. Ölümle bedenlerden ayrılmış olan canlar, o gün bedenlerin yeniden oluşturulacak hücreleri ile birleştirilecektir.
Sevgili Çocuklar, canların yeniden bedenlerle birleşeceği Kıyamet gününde, insanlar yaşarkenki davranışlarından sorguya çekileceklerdir. Ayetlerin anlamı özetle şöyledir:


"Amel defteri açıldığı zaman,
Cehennem alevlendirildiği zaman,
Cennet yaklaştırıldığı zaman,
İnsan önceden ne hazırladığını görecektir."
(Ayet 10-14)

İnsanların sorguya çekilecekleri çok önemli bir konu, Çocuklarla ilgilidir ve bu surede belirtilmiştir. Konu, Çocukların yaşatılmasıdır.
Tarih içinde bir çok devirler vardır ki, bazen kız, bazen erkek Çocuklar yaşatılmak istenmemiş, herhangi bir yolla öldürülmüşlerdir. Mesela:
Musa Peygamber'in doğduğu yılda, Mısır Fir'avnı o yıl doğan ve doğacak erkek Çocukların öldürülmesini emretmişti. Çünkü kahinler o yıl doğacak erkek Çocuklardan birinin kendisine karşı geleceğini ve Fir'avunluğuna son vereceğini bildirmişlerdi. Musa Peygamber'in annesi, oğlunu doğurunca önce onu saklamış, saklayamaz olunca, Allah'tan aldığı ilhamla, bir sandığa koyarak nehre bırakmıştı. Musa Peygamber'in hayatı bir mucize olarak kurtulmuştu.
İbrahim Peygamber'in doğduğu yılda insanlar çeşitli putlara tapıyorlardı. Putlardan biri, çocuk yiyen Molok isimli puttu. Molok'un taştan yapılmış büyük bir gövdesi ile çok büyük bir ağzı vardı. Putun içinde ateş yakıyorlardı. Aileler ilk doğan Çocuklarını, kız olsun erkek olsun, bu puta verirlerse daha sonra pek çok akıllı ve ömürlü Çocukları olacağına inanıyorlardı. Puta verilen çocuk, içinde ateş yakılan putun ağzından içeri atılıyordu. İbrahim Peygamber olunca bu tür davranışlara karşı savaşmıştı.
Qur'anı Kerim'den öğrendiğimize göre Allah, İbrahim'i, en sevdiği varlığı oğlunu kurban edip etmeme konusunda denemişti. İbrahim Allah rızası için oğlunu kurban edeceği sırada, yine Allah tarafından durdurulmuştu. Kendisine, eti yenen, derisi giyilen, güzel bir koç bağışlamıştı. İbrahim bu koçu kurban etmiş, etini ve derisini fakirlere dağıtmıştı.
İsa Peygamber'in doğduğu yılda da buna benzer bir olay yaşanmıştı. Kral Herodes erkek Çocukları öldürtüyordu. Çünkü kahinler, kendisi için tehlikeli olacak erkek çocuğun doğmak üzere olduğunu bildirmişlerdi. Bir süre sonra kahinler çocuğun doğduğunu haber vermişlerdi. Kral, çocuğu bulup öldürtmek üzere adamlar görevlendirmişti. Kralın adamları çocuk İsa'yı bulmuşlardı, fakat ondan öyle etkilenmişlerdi ki, öldürmek yerine hediyeler vererek geri dönmüşlerdi. Döndüklerinde çocuğun masumluğunu, hiç bir tehlikesi olamayacağını anlattılarsa da Kral Herodes onların söz dinlemezliğini, boyunlarını vurdurarak cezalandırmıştı.
Sevgili Çocuklar, Çocukların kurban olarak adanması adetinin bir örneğini, Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalib'de görüyoruz.
O'nun sadece bir tek oğlu vardı. Sadece bir tek oğul, o zaman için diğer kalabalık aileler karşısında zayıflık demekti. Abdulmuttalib 10 tane oğlu olması için Allah'a dua etmişti. Eğer 10 tane oğlu olursa içlerinden birini kurban edeceğini adamıştı. Gerçekten de 10 tane erkek çocuğu olunca, böyle bir adağı gerçekleştirmenin ne kadar zor olduğunu anlamıştı. Oğulları arasında çektiği kurra, en küçük ve en sevgili oğlu Abdullah'a çıkmıştı. Abdullah daha sonra Peygamberimiz'in babası olmuş olan oğuldu. Abdulmuttalib ile birlikte herkesin heyecan duyduğu bu olaydan kurtulmak için, Abdulmuttalib'in 100 tane deve kurban etmesi gerekmişti. Bundan sonra kurban olarak çocuk adanması son bulmuştur.
Çocukların kurban olarak adanması son bulmuştur ama, Çocukların hepsi, özellikle kız Çocuklar için tehlike kolay kolay sona ermemiştir. Arap toplumlarında kız Çocuklarının diri diri toprağa gömülerek öldürülmesi adeti bir süre daha devam etmiştir. Sebeb olarak fakirlik ve erkek nufusun savaşlarda sürekli yok olması gösterilmiştir.
Qur'anı Kerim bir yandan savaşların azaltılmasının ve barışın korunmasının yollarını öğütlemiş, diğer yandan da fakirliğin önlenmesi, için çalışmayı, çok çalışmayı ibadet derecesinde değerlendirmiştir.
En'am Suresi'nde 151. ayette "yoksulluk korkusu ile Çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin ve onların rızkını, yiyeceğini veren biziz" denilmiştir. Tabiatta yiyecek de, giyecek de, her şey vardır. Yeter ki insan çalışsın, onları elde etmenin yolunu bulsun. Allah onlara verecektir. İsra suresinin 17. ayetinde de aynı öğüt tekrarlanmıştır. "Çocuklarınızı yoksulluk korkusu ile öldürmeyin. Biz onlara da, size de rızık veririz. Onları öldürmek şüphesiz büyük bir günahtır."
Tekvir suresinde, insanların Kıyamet gününde, öldürülen kız Çocukları hakkında da sorguya çekilecekleri bildirilmiştir:

"Kız çocuğu hangi suçtan ötürü öldürüldüğü kendisine sorulduğu zaman!" (Ayet 8-9)

Rızıkları veren Allah'tır ama onu kazanacak olanlar, aileden sorumlu insanlardır. Çocukların doğduktan sonra yok edilmesi yerine çocuk sahibi olmanın önceden düşünülmesi gereklidir.
Sevgili Çocuklar, eskiden güzel bir deyiş vardı. Bir kadın hamile oldu mu, babaya "Doğacak olanın yerini sofrada hazır ettiniz mi?" derlerdi.
Yeni bir çocuk, yeni bir can, yeni bir boğaz demektir. Sofrada bir kişilik yer daha açılacak, bir porsiyon yemek daha gerekecektir. Dolayısıyla babanın kazancı biraz daha bölünecektir.
Beslenme, yeterli ve dengeli dediğimiz beslenme o kadar önemlidir ki, bunun eksikliği beyin hücrelerini azaltmaktadır. Beyin hücrelerinin azalması, zeka yetersizliği demektir. Böyle bir yetersizliğin izleri 100 yıl boyunca silinmiyormuş.
Qur'an'ı Kerim'de namaz ibadetinin yanısıra daima öğütlenen davranış insanları doyurmaktrır. İnsanları öldürmenin değil, doyurmanın ve sağlıklı yetiştirmenin yollarını arayıp uygulamak görevimizdir.
MİHMANDAR  
 


 
 
 
 
14.11.2007 tarhinden bu güne kadar 162214 ziyaretçi (413090 klik) kişi burdaydı!



   En iyi 10 türk filmi  -  2007-2008 sezonu D.T. Oyunları  -  canlı film izle  -  Oyun Metinleri  -  Tiyatro terimleri  -  Kelebeğin Kalbi  -  Tiyatro Siteleri 

 Ana Sayfa Haberleri  -  Usta Tiyatrocular  -  SİTENİ EKLE  -  Banner ekle  -  Sayaç  -  Namaz Vakitleri 

SUFLOR Bir Kültür ve Sanat Sitesidir  ______________________________ Copyright © SUFLOR.TR.GG - Telif Hakları Adnan KUŞ.' a Aittir.________________________________ 14 / KASIM / 2007


Bir kişinin veya bir eserin bu sitede bulunması, bu siteyi hazırlayanların bu kişiyi desteklediği anlamına gelmez. Bu sitenin amacı bu eserleri kullanıcılarının değerlendirmesine sunabilmektir. Sahibinin herhangi bir isteği olursa, eser siteden derhal kaldırılacaktır.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol