tiyatrom kardelen
PAYLAŞMAK GÜZELDİR  
  ANA SAYFA
  MÜZİĞİM
  TİYARO TARİHİ
  TİYATRO TERİMLERİ
  DİKSİYON EĞİTİMİ
  SES EFEKTLERI
  TİRATLAR
  OYUN METİNLERİ
  TIYATRO KITAPLARI
  GELENEKSEL OYUNLAR
  ORTAOYUNU VE KARAGÖZ
  NASREDDİN HOCA
  BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ
  PORTRELER
  EBRU SANATI
  EBRU SANATI VİDEOLARI
  USTA ELLER
  ATATÜRK'E GÖRE...
  YAZARLARDAN
  ŞİİRLER
  LÜTFEN OKU
  => QUR'AN OKU VE DİNLE
  => QUR'AN ZİYAFETİ
  => nasihat
  => alak suresi
  => kalem suresi
  => fatiha suresi
  => müzzemmil suresi
  => müddessir suresi
  => leheb suresi
  => tekvir suresi
  => Ala suresi
  => kevser suresi
  => tekasur suresi
  => ihlas suresi
  => yasin suresi
  => SIGARA
  => SIGARA2
  => sıgara3
  => sıgarabanner
  RESİMLER
  KELEBEĞİN KALBİ
  FİLM İZLE
  TUGRALAR
  2007-2008 SEZONU DT.OYUNLARI
  EN İYİ 10 TÜRK FİLMİ
  TİYATRO SİTELERİ
  ANA SAYFA HABERLERİ
  USTA TİYATROCULAR
  TÜRK HALK MÜZİĞİ ÇALGILARI
  NAMAZ VAKİTLERİ
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  ZİYARETÇİ SAYISI
  Gönül Dostları.. SİTENİZİ EKLEYİNİZ
  BANNERLERİMİZ
Ne yapsalar boş........................
göklerden gelen bir karar vardır
ihlas suresi






Mekke, 24

İHLAS SURESİ

Sevgili Çocuklar!


İhlas ,Sadece Allah'tan ve Allah'ın sıfatlarından söz ettiği için, bu anlamdaki 'İhlas' ismi ile isimlendirilmiştir.

'Ey Muhammed, de ki: 'O Allah bir tektir. Allah hiç bir şeye muhtaç değildir, her şey Allah'a muhtaçtır. Allah doğurmamıştır ve doğmamıştır. Hiç bir şey O'na denk değildir.'

İhlas suresi, insanlara Yüce Allah'ı en kısa, en öz cümlelerle anlatan bir suredir. Anlaşılması, öğrenilip hatırda tutulması kolay kelimeleri, kısa ve etkili cümleleri ile, o hiç kimse tarafından başka türlü anlaşılmaz nitelikte ve kesinlikte bir suredir.
Peygamberimiz İhlas suresi için 'İhlas suresi Qur'an'ın üçte birine denktir' demiştir. Sabah namazlarında kendisi ihlas suresini daima okurdu. İnanıyorum ki, İhlas suresini siz Çocuklar bile , hepiniz ezbere biliyorsunuzdur. Onu namazlarda okuduğunuz gibi dualarınızda da sık sık okuruz. Çok okumamızın sebebi, iyice öğrenmemiz ve hiç unutmamamızdır.
İslam dininin özü, Allah'ın doğru olarak anlaşılıp anlatılmasıdır. Müslümanlar Allah hakkında yanlış konuşmaktan korkarlar. Allah bir tektir. Allah hiç bir şeye benzemez, hiç bir şeye muhtaç değildir. Allah öncesiz ve sonrasızdır. Allah'tan başka her şeyin öncesi ve sonrası vardır, her şey değişebilir. Allah ise mükemmeldir, değişmez, gelişmeye ihtiyacı yoktur.
Sevgili Çocuklar, Allah'ın hiç bir şeye muhtaç olmaması, her şeyin Allah'a muhtaç olması ve Allah'ın her şeyin tek sahibi, tek yaratıcısı olması, inananların zihinlerini ve ruhlarını saran, doyuran bilgidir. Bu bilgi, inanan insanlar olarak bizleri birleştirip bütünleştirir. Fakat sadece inananlar değil, inanmasalar da, bütün insanlar Allah'a aittir. İnsandan başka bütün diğer varlıklar; bize güzel- çirkin, iyi-kötü, sakat sağlam görünen her şey Allah'a aittir. O şeyler, bizim onları kullanışımıza göre değerli veya değersiz görünürler. Aslında, varlığın bütünü, bir bütün olarak değerlidir. Çünkü o bütünde her şeyin bir yeri vardır, onların hepsi de korunup kullanılmak içindir.
Allah'ı, bu surede anlatıldığı gibi anlayan müminler, kiç kimseye hor bakmaz, hiç bir yaratığa zarar vermek istemezler. Onlar kalplerini de, çevrelerini de temizlemeye ve temiz tutmaya çalışırlar. Böyle yapmıyorlarsa, onlar gerçek mü'min olmamışlar demektir.
Allah'ın bir tek oluşu niçin bu kadar önemlidir? Allah'ın birtek olduğu unutulursa ne olur? Allah'ın yanısıra ilahlaştırılan bir takım yaratıklar ortaya çıkabilir. Peygamberimiz'den önce Mekkelilerin başına gelen olay buydu, bu olay tarih içinde tekrarlanabilmiştir.
Mekkeliler başlangıçta İbrahim dini üzere ibadet ediyorlardı. Kabe'den başka kutsal yerleri yoktu.Kabe'ye saygıları ve sevgileri sonsuzdu. Halk çoğalıp şehre sığmaz olunca güçlükler başlamış ve olan olmuştu. Kabe'den uzakalara göç edip yerleşenlerle uzun süre Kabe'yi göremeyecek şekilde yolculuğa çıkanlar güç durumda kalıyorlardı. Bir hatıra olarak yanlarına Kabe'nin avlusundan birer taş alabileceklerini düşündüler ve öyle yaptılar. Aldıkları bu taşı, gittikleri yerde bir uygun yere koyuyor, tıpkı Kabe'nin etrafında döndükleri gibi o taşın etrafında dönüyorlardı. Taş kaybolunca veya daha güzel bir taş bulduklarında, onun yerine bu yeni taşları koyuyorlardı. Böylece taşlar zamanla şekilleniyordu. Onlar bu taşlara kurbanlar da sunuyorlardı.
İnsanların diğer bazı taşları ve ağaçları kutsal sayıp onlara ibadet etmelerinin sebebi de onlarda ilahlık olduğuna inanmalarıydı. Önemli tarihi olaylar için taşlar dikilirdi. Taşlar çok dayanıklı olup kolay kolay yer değitirmediklerinden, onlar çöl ortasında bile kaybolmazdı. En eski çağlarda böyle taşlar ziyarete gidildiğinde hediye olarak üzerlerine zeytinyağı dökülürdü. Daha sonraki nesiller ise, bunların gerçek anlamını unutur, onlara tapınmaya başlarlardı. Mekke'de de halk, ilahların taşlarda ve ağaçlarda oturduğuna inanıyor, onlara kurbanlar sunuyor, kurban kanlarını üzerlerine döküyorlardı.
Böyle kanla sulanan putlardan biri ile ilgili şöyle bir hikaye anlatılır: Müslümanlıktan önce Cidde kıyısında Sa'd isimli bir put vardı. Bu put uzun bir kaya idi. Bir gün deve sürüleri ile birlikte bir adam, develeri Kaya puta vakfetmek ve böylece Kayaputta yaşadığına inandığı ilah tarafından kutsanmak üzere gelmişti. Çünkü o sırada Kapaputun üzerine kann dökülmüştü. Adam çok üzüldü. Bir taş aldı. Kayaputa fırlattı. 'Allah senin ilahlığını kaldırsın, develerimi kaçırtttın' diyerek gitti, develerini topladı, getirdi, ve şöyle bir şiir söyleyerek uzaklaştı:

'Biz Sa'd bizi birleştirsin diye geldik
Sa'd ise bizi darmadağın etti.
Öyleyse artık biz Sa'd'dan değiliz,
Sa'd çöldeki kayadan başka bir şey değildir,
Ona ne eğri ne de doğru için dua edilir.'

Sevgili Çocuklar, ilk insan Adem Allah'ın birliğini bildiği, daha sonraki bütün insanlar bu ilk insandan türediği halde, nasıl oldu da insanlar Allah'ın birliğini unuttular? diye düşünürseniz bu bilgileri hatırlayın.
Putlara tapışın nasıl başladığı ile ilgili bir olay daha anlatılmıştır. Bu olay da en eski tarih kaynaklarında yazılmıştır: Buna göre:
Adem ölünce, torunları onu, ilk indiği yerdeki mağaraya gömmüşlerdi. Belli zamanlarda hep birlikte mağaraya gider, ona saygı dönüşünde bulunurlar, rahmet dilerlerdi. Adem'in Kabil isimli oğlundan olan torunları ise ayrı bir topluluk kurmuşlardı. Onların böyle saygı gösterecek bir yerleri yoktu. Aralarında konuştular, dediler ki: 'Ey Kabil oğulları, sizin saygıdeğer bir şeyiniz yok?' Sonra içlerinden biri bir takım putlar yaptı. Böylece o, put yapanların ilki oldu.
Bir anlatışa göre, yapılan putlar bir kaç heykelden oluşuyordu. Heykeller, hepsi de çok iyi ve saygıdeğer olup, aynı anda ölen beş kişiyi gösteriyordu. Herkes heykellerin yanına gelmeye, onlara saygı dönüşünde bulunmaya başlayınca, putçuluğun ilk tohumu atılmış oldu. Çünkü bir kaç nesil sonra gelenler, saygı dönüşünün, Allah'tan rahmet istemek olduğunu unuttular. Cahil olanlar Rahbet istenenin bu heykellerde görünen kişiler olduğunu sandılar, onlara tapınmaya başladılar.
Hani bir insan, iyilik olsun diye veya şaka olsun diye yalan bir söz söyler, bu söz yayılır, döner dolaşır gelir de bazen onu ilk söyleyeni bile kandırır ya, işte Allah'ın yanısıra ilahlar edinmek de böyle olmuştur. Yoksa akıllı insanlar kolay kolay ağaçlara, taşlara taparlar mıydı!
Tarih içinde böyle yanılmalar, unutmalar pek çok görüldüğü için, İslam dini, Allah'ın birliği konusunda çok titiz davranmıştır. Sizler ihlas suresinin anlamını öğrenin ve onu anlamı ile de okuyun. Kelimelerdeki anlamı birbirinize bilmece gibi sorabilirsiniz. Qur'an'ın üçte birine eşdeğer olan bu kısacık sureyi herkes öğrenebilir.
MİHMANDAR  
 


 
 
 
 
14.11.2007 tarhinden bu güne kadar 162169 ziyaretçi (413025 klik) kişi burdaydı!



   En iyi 10 türk filmi  -  2007-2008 sezonu D.T. Oyunları  -  canlı film izle  -  Oyun Metinleri  -  Tiyatro terimleri  -  Kelebeğin Kalbi  -  Tiyatro Siteleri 

 Ana Sayfa Haberleri  -  Usta Tiyatrocular  -  SİTENİ EKLE  -  Banner ekle  -  Sayaç  -  Namaz Vakitleri 

SUFLOR Bir Kültür ve Sanat Sitesidir  ______________________________ Copyright © SUFLOR.TR.GG - Telif Hakları Adnan KUŞ.' a Aittir.________________________________ 14 / KASIM / 2007


Bir kişinin veya bir eserin bu sitede bulunması, bu siteyi hazırlayanların bu kişiyi desteklediği anlamına gelmez. Bu sitenin amacı bu eserleri kullanıcılarının değerlendirmesine sunabilmektir. Sahibinin herhangi bir isteği olursa, eser siteden derhal kaldırılacaktır.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol