Ağlatma beni
-kalbimin aydınlığı gece nazlısına..-
("Eğer söz aciz kalıyorsa yağmurları anlatmaya,
ateşe güç yetiremiyorsa ses,bir soru işareti,
ve üç nokta bırakmak bize düşer ? ... ")
Ağlatma beni,
Acılarımdan sızan yalnızlıkla
vardım kapına..
yağmur yağacak gözlerinden biliyorum,
vurgun yiyeceğim,
bir tutam eylülle geldim kapına,
hüzünler içeceğim biliyorum..
çarmıha gerilecek isyanlarla geldim
müsellah acılarımı getirdim sana,
zamana inat kurgular çürüttüm,
susku getirdim gecenin gözlerine..
gözlerimden ürküyorsa kuşlar
güneşler öptüğümdendir nazlı çiçek
gecikmiş bir muhacirim,
vardım kapına ağlatma beni..
gün karaysa sende, sakın korkma!
ben güneşin oğluyum,
yenilgilerimden
zaferler türetirim nazlı çiçeğim,
düş peşime küçüğüm,
korkuyu da korkutur benim yüreğim
ve vurulur elbet korku da..
yağmur kokusu alıyorum küçüğüm
dokun kalbime ağlatma beni..
gecenin soluğu titriyor
al beni yüreğine üşüyorum..
belki arınır ruhum o vakit,
isyan kokan yumruklarım,
belki o vakit;
dalar karanlıklara pervasız..
korkma küçüğüm!
yürek mendiliyle sileceğim gözyaşlarını,
ayın şavkını düşürünce kalbine
yalnızlığın da biter..
bak geldim kapına yüzüm yitik
ağlatma beni..
yağmur en çok saçlarına yakışır
yüreğin değiyor yüreğime,
ağlamak denen libasla
vardım kapına al beni yüreğine
ağlatma beni..
ağlamak makamındayım tut ellerimi,
doğuya çevir yüzünü
ve gökyüzüne sal saçlarını,
korkma küçüğüm!
Gökkuşağının kayıp
renklerini getirdim sana.
Bir cenge tutuşmuşum
adına "aşk" de sen; ben isyan diyeyim..
Ağlamaklı gözlerimle geldim kapına
acılarını öpmeye geldim
avucumda kalp kırıklıkları,
göğe bakmaktan utanmayan kalbimle
vardım kapına ağlatma beni..
korkma küçüğüm,
kuşlar öfke kusmayacak sevdana
teheccüde ayarlıyorum gözlerimi
kerahat vaktinde
sessiz bir isyanla geldim kapına
ağlatma beni..
"burçlar sahibi göğe andolsun
ve vaad edilen güne
şahid olana ve şahid olunana
kahrolsun hendek sahipleri"(buruç 1-4)
al beni yüreğine ağlatma beni
gece nazlısı al beni yüreğine
mahzun gözlerinde ölmeye geldim…
KELEBEĞİN KALBİ
Bakarsın olur
I.
Bakarsın dönerim yine gülüm,
Kahve rengi gözlerinin hayaline,
Ay sevdalısı kara saçlarına
dolarım gençliğimi…
bakarsın yağmura mutassıl,
sözlerle düşerim yüreğine,
ey damarlarımda dolaşan sevda yeli
himmet eyle,
aşk pınarlarına rapteyle susuzluğumu,
II.
sehpada celladıma adını sunsam,
merhamet dileniyorum sanır beni,
sana meftun bu özge can,
aşkın oduyla yanınca mağfiret bulur
not düşülsün vakte…
III.
Şimdi Yusuf'um,kuyudur benim yurdum
İstemem salmasınlar ipleri
Ama ille de beklentiyse kurtarılmak
Urganlar uzatın, işte boynum,
Sur'a üfürülmeden de
Soluklayabilirim kıyameti
IV.
Bakarsın ay bölünür yine
Yazıcılar mucize adını verir,
Mutadımız olan tevekkülümüze.
Bakarsın gece renkli saçlarına,
Ömrümü vakfederler münkerle nekir..
V.
Bakarsın masallara geçerim,
Bulanık bir vakitte..
Bakarsın ansızın
Kuşkuyu utandıran aşkımla,
Kalbinden geçerim sevdiceğim,
Şimdi ölümü değil hayatı yorumla
Ufka rehin bırak gözlerini
Ölümün yası tutulmadan
Saçlarını taramaya geleceğim
KELEBEĞİN KALBİ