Mehmet Akif, 1873 yilinda Istanbul´da dogdu. Babasi Fatih müderrislerinden Tahir Efendi, annesi ise H. Emine Serife Hanimdir.
Mehmet Akif, babasindan Arapca, Esad Dede isimli bir ögretmenden Farsca, kendi kendine calisarak Fransisca ve annesinden de ilk dini terbiye alarak yetismistir. Lise tahsilinden sonra Mülkiye Baytar Mektebine girerek burayi birincilik´le bitirmistir. Yüksek tahsilini bitirdikten sonra da Kur´an-i Kerim´i ezberleyerek hafiz olmustur.
Mehmet Akif, spora meraklidir. Güres, atletizm ve yüzmede basarilar kazanmistir. Bunlarin yaninda cocuklugundan beri duydugu siir merakiyla okudugu güzel siirler ezberleyerek baslar ve yavas yavas dini ve milli siirler yazarak bu yöndeki kabiliyetini „Resimli Mecmua“ dergisinde yayinlayarak gösterir. Mesrutiyetin ilanindan sonra Sebílürresad isimli dergide yayinlanan siir ve nesirlerle adini duyurur.
Birinci Cihan Harbi siralarinda Türk Istihbarat Teskilati adina Almanya´ya gider. Istiklal Harbi devresinde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Burdur Milletvekili olarak görev alir. Rumeli ve Anadolu´yu dolasir.
Son derece mert, cesur ve fedakar bir insan olan Mehmet Akif, yazdigi siirleri yedi bölüm halinde Safahat isimli kitabinda toplayarak yayinlamistir. Verilecek ödülü almamak kaydiyla kaleme aldigi Istiklal Marsimizi kitabina almamistir.
Milli sairimiz Mehmet Akif, 27 Aralik 1936´da Istanbul´da hayata veda etmistir.
Fatih'te Millet Kütüphanesi'nin bitişiğindeki Ahmet Emin Efendi Sokağından Kıztaşı' na doğru inerek ve Sa-rıgüzel'e doğru ilerleyerek Sari Nasuh sokağına vardınız mı, Fatih yangınında kül olan ve bu gün meçhul bir şahıs tarafından ekildiği göze çarpan bir arsa ile karşılaşırsınız . Mehmed Akif’in doğduğu ev, burada idi. Bu ev Akif'in annesi Emine Şerife Hanım'a aitti, Hala da Akif'in veresesi ile hemşiresi Nuriye Hanımın'ın uh desindedir.
Akif'in doğduğu sırada bu ev yedi sekiz odalı, beşyüz arşın bahçeli bir konakcıktı ve bu konakcık, Akif'in annesine, ilk kocası Şirvan'li Derviş Efendi'den kalmıştı.
Akif'in annesi Emine Şerife Hanım aslen Buhara'lıdır. Bizzat Akif'in ona dair verdiği malumata göre bundan bir buçuk asir kadar evvel Hekim Haci Baba isminde bin, Buhara'dan Anadolu'ya gelerek, Boyabat'ta evlenmis, sonra karısını alıpTokat'a gitmis ve orada yerlesmisti. Akif'in anneannesi, bu ana babadan Tokat'ta dünyaya gelmişti. Akif'in anneannesi, evlenme çağına gelince Buhara'dan gelen tacir Mehmed Efendi' ye varmış ve annesi bu izdivacın mahsülü olmuştu.Akif'in annesi, hem baba tarafından, hem ana tarafından Buharalı'dır Fakat kendisi Anadolu'da doğmuş ve büyümüş- tür. Akif'in annesi, Tokat'ta yetiştikten sonra Şirvan'lılardan Derviş Efendi ile evlenmiş, sonra ko- casıyla birlikte Amasya'ya, daha sonra İstanbul'a gelerek Sarıgüzel'deki evine yerleşmişti.
Şerife Hanım'ın Derviş Efendi'den iki erkek, bir kız çocuğu doğduysa da, erkeklerin vefatından sonra babaları da rahmet-i Hakk'a kavuşmuş ve Şerife Hanım genç yaşta dul kalmıştı.Akif'in baba sı, Mehmed Tahir Efendi, bu sıralarda ona talip olmuş ve onunla evlenmişti.EmineŞerife Hanım tam manasıyle, Islam Türk kadını idi. Sağlam bünyeli, sağlam seciyeli, anlayışlı, tecrübeli ve derin görüş lü bir kadındı. İtikadı bütün bir Müslümandı. Beş vakit namazını ihmal etmez, ibadetlerin den haz duyar, itikatlarini yaşar, feragat ruhunu canlandırır, iyilik etmekten, iyilik etmek için koşmaktan bahti yarlık duyar, ince hisli, yüksek ruhlu bir insandı.
Emine Şerife Hanım İpek'li Tahir Efendi ile evlendikten sonra, ilk kocasının son yadigarı olan kızını da kaybetmiş, fakat Şerife Hanım bu acıya da tahammül ettikten sonra, Akif'i doğurmuş, bu oğlu nun doğması ona en büyük teselliyi vermiş ve geçen matemlerini unutturmuştu