tiyatrom kardelen
PAYLAŞMAK GÜZELDİR  
  ANA SAYFA
  MÜZİĞİM
  TİYARO TARİHİ
  TİYATRO TERİMLERİ
  DİKSİYON EĞİTİMİ
  SES EFEKTLERI
  TİRATLAR
  OYUN METİNLERİ
  TIYATRO KITAPLARI
  GELENEKSEL OYUNLAR
  ORTAOYUNU VE KARAGÖZ
  NASREDDİN HOCA
  BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ
  PORTRELER
  EBRU SANATI
  EBRU SANATI VİDEOLARI
  USTA ELLER
  ATATÜRK'E GÖRE...
  YAZARLARDAN
  ŞİİRLER
  LÜTFEN OKU
  => QUR'AN OKU VE DİNLE
  => QUR'AN ZİYAFETİ
  => nasihat
  => alak suresi
  => kalem suresi
  => fatiha suresi
  => müzzemmil suresi
  => müddessir suresi
  => leheb suresi
  => tekvir suresi
  => Ala suresi
  => kevser suresi
  => tekasur suresi
  => ihlas suresi
  => yasin suresi
  => SIGARA
  => SIGARA2
  => sıgara3
  => sıgarabanner
  RESİMLER
  KELEBEĞİN KALBİ
  FİLM İZLE
  TUGRALAR
  2007-2008 SEZONU DT.OYUNLARI
  EN İYİ 10 TÜRK FİLMİ
  TİYATRO SİTELERİ
  ANA SAYFA HABERLERİ
  USTA TİYATROCULAR
  TÜRK HALK MÜZİĞİ ÇALGILARI
  NAMAZ VAKİTLERİ
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  ZİYARETÇİ SAYISI
  Gönül Dostları.. SİTENİZİ EKLEYİNİZ
  BANNERLERİMİZ
Ne yapsalar boş........................
göklerden gelen bir karar vardır
tekasur suresi






Mekke, 18

TEKASUR SURESİ

Sevgili Çocuklar!


Tekasur, Çokluk anlamına gelen Tekasur kelimesi ile başladığı için bu adı almıştır. Suredeki ayetlerin anlamı şöyledir:

'Çokluk olmak iddiası sizi öyle sardı ki,
Mezarları ziyaretle ölüleri sayacak hale geldiniz
Sakının, gözünüzü açın, yakında bileceksiniz,
Dikkatli olun!
Böyle yapmanızın sonuçlarını bir bilseniz!
Yemin ederim ki, cehennemi göreceksiniz.
Yemin ederim ki, onu gözlerinizle göreceksiniz ve
O gün, size verilmiş olan her nimetten sorulacaksınız.' (Ayet 1-8)

Surelerin hangi olaylarla ilgili olarak vahyolunduğunu anlatan kitaplar vardır. Böyle kitaplara 'Esbab-ı Nuzul' 'vahyolunuş sebebi' demektir. Esbabı Nuzul kitaplarında, bu surenin vahyolunuş sebebi olarak şöyle bir olay anlatılmıştır:
Birbirleriyle sürekli rekabet eden, yarışan iki kabile, yine üstünlüklerini sayıp dökerek tartıştıkları bir gün, bir türlü birbirlerini kandıramayınca ölülerinden söz etmeye başlamışlar. 'Bizim geçmişimizde şöyle değerli insanlar vardır. Sizde böyle kimseler var mıdır' demeğe başlamışlardır. Bunun üzerine mezarlığa gitmeye karar vermişler. Oradaki mezar taşlarından büyüklerini sayacaklarmış. Gitmişler ve bir de orada tartışmışlar. Bu olay aralarında bir darbımesel, bir atasözü olmuş.
Tekasur suresinde insanlar, çokluğa ne kadar önem verdikleri hatırlatılarak uyarılmışlardır.
Sevgili Çocuklar, çokluk hırsı sadece çoklukta, büyük kimselere sahip olma arzusunda değildir. Onunla birlikte başka her şeydedir.
Çocuklara iki avucumuzda iki ayrı miktar yemiş gösterseniz hangisini alırlar?Daha çok olanını değil mi?Fakat onlar akılları erdikçe başka özelliklere de dikkat ederler. Daha iyisini seçmeye çalışırlar, kalite ararlar. Bununla birlikte daha çoğuna sahip olma hırsı insanları hiç bırakmaz. Ancak terbiye olurlarsa, kendilerini tutmayı , nasıl gerekiyorsa öyle hareket etmeyi öğrenirlerse, durum değişebilir.
Biz günlük dilde çokluk hırsını bazı deyimlerle ifade ederiz. Bazı kimselere 'aç gözlü', 'Allah gözünü doyursun' deriz. Hatta bazen 'gözünü toprak doyursun' deriz. Böylece bazı kimselerin, her şeye herkesten daha çok sahip olma hırslarının ne kadar büyük olduğunu ifade etmek isteriz. Bazı insanlar,ölünceye kadar hırslarından, aç gözlülüklerinden vazgeçmezler.
Peygamberimiz mal mülk sevgisinin ve hırsının bazı insanlarda ne kadar büyük olduğunu bize bir örnekle şöyle açıkladı:
'Eğer insanoğlunun elinde iki vadi dolusu mal olsa, üçüncü vadiyi ister, İnsan oğlunun karnını ancak toprak doyurur.'
İnsanlar her şeyin en çoğuna sahip olma hırsı ile kalsalar, belki daha az zararlı olurlardı. Fakat bazı insanlar mal mülk vb.şeyleri elde ettikten sonra birbirlerine karşı kibirlenirler, mal mülkçe fakir olanları küçümserler, onların haklarını gözetmeyi ihlal ederler. Kibir başlarını döndürür, daha az önemli şeyleri daha önemli şeylerin yerine geçirirler.
Surede 'Sakın böyle yapmayın!' Yakın bir gelecekte hatanızı anlayacaksınız. Böyle yapmanızın sonuçlarını bir bilseniz. Cehennemi mutlaka göreceksiniz. Ve kıyamet gününde, size verilmiş olan her nimetten sorguya çekileceksiniz!' denilmiştir.
Sevgili Çocuklar, Yüce Allah bize pek çok nimet vermiştir. Gözümüz, kulağımız, kalbimiz, aklımız, elimiz, ayağımız vb.gibi. Biz bu imkanları kullanarak güzel şeyler görürüz, dinleriz, hissederiz, anlarız. Onları elde edeceğimiz yerlere gider geliriz. Lezzetli şeyleri seçer yeriz, güzel kokuları koklarız. Merakımızı giderecek bilgileri okur, öğreniriz. Allah'ın verdiği nimetler nasıl sayılabilir! Fakat bizler bütün bu nimetlerden sorumluyuz. O nimetleri bize veren Allah'a onları nasıl elde ettiğimiz ve nasıl kullandığımız hakkında hesap vereceğiz.
Bir gün Peygamberimiz, arkadaşlarından birinin yanında misafir iken, kendisine, dalları üzerinde taze hurma ve soğuk su ikram etmişler. Peygamberimiz hurmadan yemiş, sudan içmiş, ev sahibine teşekkür etmiş, Allah'a şükretmiş ve kendisi ile birlikte olanlara şöyle söylemiş:

'Yarın Kıyamet gününde, hakkında soru sorulacak nimetlerden bir kısmı da bunlardır.'

Günümüzde çevre ile ilgili sorumluluklarımız ne kadar önem kazanmıştır. Sularımız kirleniyor, meyveler bu sularla sulanınca bozuluyor. Hayvanlar böyle sulardan içince hastalanıyorlar. Onları yiyen biz insanlar daha da çok etkileniyoruz. Bütün bunlar, bizim sorumluluğumuzu yerine getirmememizden kaynaklanıyor. Sorumluluğumuzu yerine getirmeyince çevremiz zarar görüyor, biz de çevremizden zarar görüyoruz.
İnsan yeryüzünde halifedir, yani o Allah'ın temsilcisidir. Her şey insana emanet edilmiştir. İnsan da insana emanettir. İnsanın emanete hıyanet etmemesi gerekir.
Yarın, Kıyamet gününde, dünya bir gürültü ile patladığı ve her şey en küçük elemanlarına ayrılarak toz duman haline geldiği zaman, bozulmuş şeyler hiç bir işe yaramayacaktır. Sadece iyi ve değerli olarak korunmuş olanlar yeniden birleşerek yeni dünyanın cennetini oluşturacaklardır. İyi ve değerli olarak korunamamış, kötü ve değersiz hale getirilmiş şeyler ise cehennemin malzemesini oluşturacaktır.
Hani, 'bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur' deriz ya. İşte biz de dünyamızı ve Allah'ın bize dünya ile birlikte verdiği nimetleri iyi korursak, yeniden yaratılmada, cennetin oluşmasını sağlayabiliriz.
Suredeki 'Bir bilseniz, yemin ederim ki cehennemi göreceksiniz ve sorguya çekileceksiniz!' uyarısını hiç unutmamalıyız. Sizler birbirinizi uyarın. Allah'ın bizlere verdiği nimetleri korumakta birbirizle yardımlaşın olmaz mı!
MİHMANDAR  
 


 
 
 
 
14.11.2007 tarhinden bu güne kadar 162233 ziyaretçi (413124 klik) kişi burdaydı!



   En iyi 10 türk filmi  -  2007-2008 sezonu D.T. Oyunları  -  canlı film izle  -  Oyun Metinleri  -  Tiyatro terimleri  -  Kelebeğin Kalbi  -  Tiyatro Siteleri 

 Ana Sayfa Haberleri  -  Usta Tiyatrocular  -  SİTENİ EKLE  -  Banner ekle  -  Sayaç  -  Namaz Vakitleri 

SUFLOR Bir Kültür ve Sanat Sitesidir  ______________________________ Copyright © SUFLOR.TR.GG - Telif Hakları Adnan KUŞ.' a Aittir.________________________________ 14 / KASIM / 2007


Bir kişinin veya bir eserin bu sitede bulunması, bu siteyi hazırlayanların bu kişiyi desteklediği anlamına gelmez. Bu sitenin amacı bu eserleri kullanıcılarının değerlendirmesine sunabilmektir. Sahibinin herhangi bir isteği olursa, eser siteden derhal kaldırılacaktır.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol